31 Aralık 2013 Salı
10 Aralık 2013 Salı
prezo
Tam 8 aydır bir
markette kasiyer olarak çalışıyorum. Satış görevlisi de diyor bazıları. Tam 3
aydır aşığım. Müşteri de diyor bazıları ona. Hafta içi 3 gün markete gelir. Bazen
3-5 küçük şey, bazen de yüklüce alışverişler yapar. En sevdiğim zamanlar yüklü
alışveriş zamanları. Ağzına kadar dolu bir alışveriş sepetiyle kasanın önüne
gelir. En azından 10 dakika karşımda durur.Küçük bakışmalar.Sepettekileri banda
koyar, bende geçiririm.Yüz yirmi iki lira elli kuruş.
Ama bunların hepsi
geride kaldı. Artık o markete çalışmıyorum ve buralardan dönmemek üzere gitmek
istiyorum. Bir şey söylemeden çıktım ve bir daha gitmedim o markete, gerçeği
bilmiyorlar. Ben gerçeği söyleyeyim eğer kredi kartı kendininse adı Deniz. Geçenlerde
kısa bir alışveriş için geldi ve bir kaç şey aldı. Bütün ürünleri geçirdiğim de
biraz duraksadı ve arkamdaki kilitli dolaptan prezervatif istedi. Gözlerinin
içine baktım. Yutkundum. Elim anahtara gitmedi bir an. Belki vazgeçer sandım
duraklayınca. Olmadı, bekledi karşımda çekinmeden. Ne diyebilirdim de
vazgeçirebilirdim onu.Böyle bir söz var mıydı acaba dünyada.Keşke biraz kitap
okusaydım,biraz film izleseydim belki birileri çözmüştür bu durumu daha önce.Anahtarı
elime aldım kilide uzattım.Elim hafif titredi.Hiç hatırlamıyorum markasını,
çeşidini herhangi bir prezervatife uzandım.O değil dedi bir yanındaki.Tercihi
de çok netti.Bir yanındakini aldım kasadan geçirdim.Yirmi iki lira seksen
kuruş.Karttan geçirdim fişi verirken istifa mektubumu düşünüyordum.Kimin o
prezervatifi sikine geçirip onun üstüne çıkacağını hayal etmemek için hemen başka
şeyler kurmaya başladım.İstifa mektubu yazdım, Almanya’ya kuzenlerin yanına
gittim,cumartesi gecesi barda bir kızla tanıştım,milli piyango bana çıktı…
O gün izin
isteyerek erken çıktım marketten. Hayallerim bitmişti. Daha önce pek hayal
kurmamışım sanırım, hemen bittiler. Sıra o prezervatifi takacak kıllı, iğrenç
adama gelmişti.Kirli sakallıydı,rahatsız etmeyecek hafif bir göbeği vardı, bir
kafenin ortağıydı ve başka projeleri de vardı.Zorba Yaşar’ın meyhaneye girdim,
içtikçe adamın yüzü kafamda daha da netleşiyordu.Hiç tanımadığım bir adamı
tanımaya başlamıştım.Yine çok rahatsız etmeyecek bir serseriliği
vardı.Gençliğinde seyyarda film satmış,pazarcılık yapmış,garsonluk yapmış ve en
sonunda bir kafeye ortak olmuştu.34 yaşındaydı.Yüzündeki çizgiler, sakallarını
bastırıyordu yer yer.Zorba’nın meyhanedeki 13. günümdü.13 gündür işe gitmedim,
herhalde kovmuşlardır.Son 2 gündür yazdırıyordum içtiklerimi.Maaş
bitti.Muhtemelen prezervatif kutusu da bitmiştir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)