16 Şubat 2012 Perşembe

a little jetlag experience

ne iğrenç bir şeymiş. 12 gibi uykuya dalmıştım. vücudum bunu öğle uykusu sandı. saat 03.30da uyandığımda karnım acıkmıştı. akşam yemeği saatim gelmişti. kalktım tuvalete gittim, evde biraz dolaştım. geri döndüm yatağa. olmadı. kalktım, biraz yoğurt yedim. geri döndüm yatağa, kesmedi. uyumam lazım dedim, kalkmadım ayağa. uyuyamadım. gözlerimi kapatınca acıyordu. ıyyyy. ne iğrenç bir şeymiş. kafamda facebook'a girdim. emraha iki like attım. ekin'in son albümüne baktım. cansenden gelen likeları analiz ettim. facebook'a girmek için ne internete ne de bilgisayara muhtaç olduğumuzu anladım. neither nor gibi. döndüm durdum. kalktım, biraz daha dolaştım. kafamda ders programımı bir kez daha şekillendirdim. birkaç saat geçti. bilgisayar açtım. ders seçeyim dedim. bir de ne göreyim. ders seçimi bitmiş. ben daha hiç ders seçmemiştim. bir gün daha var sanıyordum. ne bok yicem bilmiyorum. gece gece bunu öğrenmem hiç hoş olmadı. uyuyamadım. 7 saat çıkarıp durdum şimdiki saatten. ve şimdiki zaman beni gelecek zamana gönderdi bugün git yarın gel diye. olmadı dimi, beceremedim sanat yapmayı. gece buldum bunu da. neyse sabah herkes işe giderken ben uyudum, 4te uyandım malak gibi. sonuç olarak jetlag iğrenç bir şeymiş. ama en azından prim yaptırabilir düşüncesiyle yazıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder