bir gece ansızın gelebiliriz...
29 Nisan 2017 Cumartesi
Her sevdiğimde çok severim...
Hiç...
21 Kasım 2015 Cumartesi
Comeback...
Yazarlıkta kıdem ise başarısızlıklarla, hayal kırıklıklarıyla ölçülür der Gregor Mankiw.
Yeni alçılarla, yeni tuğlalarla dönüyorum yazım hayatıma, yeni ismimle daha güçlüyüm.
Sagu, yeni yılımızı kutla. 2016 mide bulandırıcı hikayeleriyle geri dönüyor...
31 Aralık 2014 Çarşamba
3 Ağustos 2014 Pazar
21 Temmuz 2014 Pazartesi
dostlar
1 Mart 2014 Cumartesi
19 Şubat 2014 Çarşamba
A Concise Course in Algebraic Topology
-Ozgur sen evlatliksin.
-Eyvallah be annem, eyvallah be babam, Nolucak senin amindan cikmadiysam, senin sikinden akmadiysam nolacak.
Eheh alkolluyum farkettiyseniz. Ya su blogda 3 5 yazimi okumus adam bilir lan bunun beni bozmayacagini. 24 yildir beraberiz hic mi tanimadiniz? Sonra kanka baya dusundum de mesela annemin bana hamileligiyle ilgili anlattigi hic ani yok. Babanemler dogumumdan itibaren 12 yil boyunca yaptigim her seyi anlatan bir defter bile tutmusken, kucukken yaptigim en kucuk hareket, en boktan espri bile 35 kere anlatilirken, annemin bana hamileligini anlatan kimse yok lan. Buradan hareket edip kendim mi sorguliyim istediniz anlamiyorum ki, cok gerzekce bir dusunce kusura bakmayin amk. Gerzek = GERi ZEKali bu arada. Bu hafta Alpiye gidecektim Rochester'a. Yalan oldu o da amk canim hic istemiyor. Annemlerin yanina gitmeye de gotum yemiyor su an cok sinirliyim de heralde sike sike gidicem. Toronto sokaklari da hic tribe musait degil kankalar be. Bi de cok soguk hava. Yazis da.
Sinirliyim amk sinirimi cikaracak yer bulamadim butun gun. ALisverise gittim migros tarzi, iki meyve aliyim dedim aksama icecem gibi duruyor. Bir kalabalik, efsane sira var niyeyse. Ve tum kasalar full calisiyor falan. Milletin grocerysi gelmis. Express line'da her kasanin basinda 10-12 kisilik sira var, ben oyle diyim. Anlayin. Yanimdan bir orospu cocugu geciyordu, bildigin uzun boylu orta yasli yabanci. Yuksek sesle "Herkes niye bugun alisverise cikmis ki yeaa" dedi. Dondum dedim orospu cocugu sana ne? Sana ne lan amcik agizli sana ne? Hep ingilizce tabi. Asshole masshole. Orada bi sessizlik oldu. Siktirdim gittim elimdekileri de kenara bir yere biraktim. Sinirim icimde patladi.
Sabah ne mutluydum amk diye diye okula yurudum. Seminer var, Ragnar Buchweitz ile calismaya baslama ihtimalim var. Gercek bir ustad bu arada. Bazen Melih Gokcek'e benzemesi disinda inanilmaz bir adam. Neyse, gitmezsem ebemi sikmesin diye sike sike gidiyorum. Kampuse vardim. Kampusun icinde isiklar var amk. Cok sinirleniyorum her seferinde. Universite kampusunun icinde trafik isiklari olur mu abi cok sacma degil mi ya? Her seferinde geriliyorum, araba yoksa isikta beklemiyorum. Varsa ve duracak gibiyse de elimle durduruyorum. Gormemisim bugun sagdan araba cikmis, ben de geciyordum. Bana korna caldi amina kodumun cocugu. Arabaya tekme attim. Sonra yurumeye devam ettim. Bagirdi arkamdan, kavga etmeye gotum yemedi. Herif cinliydi. Cinli derken Chinese. Cin.
Bu son olay olmadi aslinda. Ama olabilirdi. Her seferinde Ulan suradan gecerken bir araba gelse de korna calsa, ben de "This is a university campus asshole" desem, sonra donup isikta bekleyen insanlara "Come on, you are fucking university students, react!" desem diye icimden geciriyorum. 2. donemin ortasina geldim okulda, henuz firsat olmadi, heralde ileride olur. Markette de cidden baya kalabalikti, essek gibi sira vardi. Adam da kendine kendine soylendi. Ben de siram gelene kadar kafamda fantazi kurdum. Simdi bana soyle dese, ben de boyle derim o zaman fena koymus olurum lafi. Mesela sey derim "Give me your phone number and I will call you before I come grocery shopping" ama boyle esprili bir sekilde. Ya da mesela gayet sakin bir sekilde "Are you really questioning my shopping day preference?" derim, cevap veremez off got olur. Sonra sira bana geldi, PC Plus kartimi gosterdim (telefondaki app'i gosterip barkodu okuttum) ve aldigim armutlardan puanlarimi toplayip eve dondum. Yol boyunca son donemlerdeki favori sarkim "Ha Barilla Barilla Barilla, Halkimin Makarnasi Barilla"yi soyledim. Evlatlik da degilim demin bulasik yikarken evlatlik olsam nolur diye dusunuyordum dedim ben bunu hikaye diye yazar, blogdaki suskunluguma son veririm. Alkollu de degilim de birazdan iki birami cakip sabahki Barca - City macinin tekrarini izlerim mis. Benim keyfim yerinde beyler, mutlu bile olabilirim. O kadar.
Demek istedigim ben her seyi cok ciddiye aliyorum. Dalaman'da yasarken daha 10 yasinda, sokaktaki cocuklarla ev yapmaya karar vermistik. Tahtalar bulacaktik, cakacaktik, bizim mekanimiz olacakti. Cok ciddiye aldim, cocuklardan bazilariyla kavga ettim, sonunda yalan oldu tabii. Bir de Istanbul'a tasindigimiz ilk sene Adatepe'de otururken evin yaninda baya top sahamiz vardi topraktan, iki de buyuk kale her gun mac yapiyorduk. Ust kat komsumuz vardi, Can'in babasi. Adini bilmiyorum. Bir gun bizi 2. kattaki balkonundan izlerken "Gencler" dedi, "Bir toplanin bakalim.". Gittik toplandik. Mahalle takimi kuracaz dedi. Seker Pilic'te tanidiklarim var, forma yaptiricaz. Genc liglerine katilicaz. Yalniz bu is ciddi is, oyle yan gelip yatmak yok, antreman yapicaz, toplantilar yapicaz. Herkesin ismini aldi teker teker, mevkilerimizi sordu. FM'de yeni takim aldiginda ilk yaparsin ya nerede kim var, hangi pozisyona adam lazim diye, oyle dusun. Neyse evlere dagildik aksam, herkes heyecanli, formanin rengini konusuyoruz. Cumartesi sabahi 9daki antremana bir tek ben gittim. Yarim saat kendi kendime top oynadim. Sebastian Fioreee diye bagirirken ust kattan Can'in babasi cikti, olm git evine antreman falan yok dedi, daha erken, uyuyoruz dedi. Bu paragrafla Serdarin dedemin koyundeki taze cilek kokusu tandansini yakaladigimi dusunuyorum. Iste bu hayalkirikliklari daha ileriki zamanlarda cesitli sekillerde devam etti. 2012 Ocak ayinda hayatimdaki en buyuk hayalkirikliklarindan birini yasadim mesela, hayatta inandigim tek sey falan yalan oldu. Ondan sonra bir hali saha vardi, o da bitti, cok uzuldum. Baya uzuldum. Uzun sure anlamaya calistim, sonra anlamaya calismayi biraktim. O yuzden Whatsapp grubunun yalan olmasina uzulmedim mesela. Benim gibi kucuk dusunen bir insan icin bunu bir hayat tecrubesi olarak mi yazmak lazim acaba? Zaten bisey diyim de Istanbul'da kimle birebir gorustuysem herkes sikayetciydi lan iyi oldu siktir edin. Kanka su son paragraf ayri bir blog yazisi mi olsa ya? Bunlari da su videoyu izlerken dusundum.
http://www.youtube.com/watch?v=tCg6hJtpRXM
Iyi ki siyasi gorusum yok lan. Kesin boyle bayrak tasirdim ciddi ciddi.
31 Aralık 2013 Salı
10 Aralık 2013 Salı
prezo
11 Ekim 2013 Cuma
Bildiğin çöp poşeti.
Alman ev arkadaşımın getirdiği jagermeister'i içerken 4. sınıftaki manitayı,99 yılını,10 yaşındaki halimi hatırlıyorum.Oğlum bilemezdim ben böyle olacağını.Bilemezdim.Nereden bileceksin ki.Kariyer planı lazım. Kariyerlerimizi planlayalım sonra da grup seks yapalım.Bu arada kaç zamandır tık yok.Olsun be çok da mühim değil.Gerçekten lan çokta mühim değil nedir yani!
Kerim ben gideceğim buralardan.
Nerden çıktı abi şimdi?
Yok be oğlum düşünüyordum bayadır, benim kuzenin yanına, o gittiydi ya 3-4 sene önce işini kurmuş,evini tutmuş, onun yanına,sonra sende gelirsin?
Yok be abi
Niye oğlum napıcan ki sanki burada?
Orada ne yapıcan be abi?....
İyi geceler.
4 Eylül 2013 Çarşamba
A student's guide to Hart House.
You're a U of T student, so you're already smart, but are you a leader? How are your debating skills? ...
Olm ben cok zekiyim. Ama lider olmaktansa yardimci oyuncu olmak kaderim. 5 yil boyunca ben "Batuhanlar"da yasadim. Kaderim dedigime bakmayin, secme sansim olsa yine bunu secerim. Yine Batuhanlar'da yasar, Munir'in arkadaslariyla arkadas olur, Avrupa'yi kör uzerinden okur, Istiklal'de Serdar'i takip ederim. Tanidigimiz kizlar Emrah'la bulussun, ben o gun Emrah'la bulusmus olayim, boylece sosyalleseyim isterim. Politik gorusumu Fatih Tuncer'in belirlemesi beni mutlu eder, Matematik Koyu'nde Ertugrul'un yancisi olmak hosuma gider. Esbaskanliktan hoslanmam. Baskanliktan nefret ederim. Dostlar nereye savurursa oraya giderim. Oyle ki Alp'i bir gunde siler, bir gunde barisirim. Gizem'den nefret eder, sonra koklasirim. Omurgasiz sanmayin beni dostlar, ben yardimci teknik direktorluge alisigim. Benim onurum siz ne derseniz o. Bugun Pervin Buldan'i Emine Ulker Tarhan'a tercih ediyorsam, bunun sorumlusu yine sizsiniz. Su oryantasyon sikinde herkes barbeku kuyrugunda sosyallesirken ben tek basima iceride iciyorsam, Caner abi "Hadi olm siraya girelim" demedigi icindir.
Ben simdi ne yapayim bundan sonra, bi soyleyin. Tek basima mi sosyalleseyim? La kimse gecenin bi yarisi arkadasini arayip "Kensington'dayim dayak yedim gel" diyerek arkadasinin arkadasligini test eder mi burada? Bu arada insiyatif alip buradan kardesimin uzerine gidilmemesi gerektigini soyliyim. Unite.! Benim tek inandigim politik gorus sizsiniz.
Olm butun dunya gerizekali. Ben simdi o kadar gerizekalinin arasindan daha az gerizekalilari nasil seceyim?
Galiba yapabilecegim tek sey hayatimin cok guzel bir bolumunun geride kaldigini kabullenmek ve onume bakmak. Bu saatten sonra gecmisimden umabilecegim tek sey bir gun Pinar'i yeniden opebilmek olur. O da sadece bir umut iste.
25 Ağustos 2013 Pazar
Zargolar peşimde!
26 Temmuz 2013 Cuma
Düş
24 Temmuz 2013 Çarşamba
" Bir Sarhoş Olmam Eksikti* "
Niyetim direniş yazısı yazmak falan değil, tek meramım halim nicedir onu anlatmak.
İstanbul'a gelişim ve yatakhane-lise hayatımızla, daha doğrusu aileden ayrı bir hayat kurmaya başlayışımızla, anne ve babam tarafından çokça sitemle karşılanmıştır, arkadaşlarıma olan düşkünlüğüm. Yeşiltepe'nin nedenini hatırlamadığım bir tartışmada, "şimdi arkadaşım deyip koruduklarının hiçbiri yarın yanında olmayacak, her koyun kendi bacağından asılır." deyişine kontrolümü kaybederek çıkışım hep aklıma gelir bu hallerde. "Nooldu lan göt!" derim içimden.
O dönemde daha cüretli miydim bilmem ama, bu konuda götümün atmaya başlaması yakın dönemde oldu. Mezuniyetler, işler güçler, başka ülkelere taşınmalar, manitalar falan... Sonrasında evlilikler de olacak inşallah. Bunların hiç birine itirazım olmadığı gibi hepimiz için dilediğim şeyler. Ama bir yandan da bu bağlılığı anlamadan elimizden alacak şeyler gibi geliyor bana.
Demem odur ki kardeşlerim; sahip çıkalım elimizdekilere. Boşlamayalım, üzmeyelim birbirimizi. Hazırlıkta Emrah'ı tokatladıktan sonra Vasvi'nin küsmeyi yasaklaması hala geçerli benim için.
Son olarak şu on yıl için hepinize diyeceğim tek şey; Eyvallah.
*http://www.youtube.com/watch?v=fZ07O8D1Xkg
p.s: Şu iftarı konuşalım beyler geç olmadan.