24 Temmuz 2013 Çarşamba

" Bir Sarhoş Olmam Eksikti* "

Ben bu aralar çok duygulanıyorum. Bir o kadar da gururlanıyorum. Pek tabi içinde bulunduğumuz dönem ve yaşananlarla doğrudan ilişkili bu halet-i ruhiyem. Direnişin ilk günleriyle beraber yaşadıklarımızın yanında, sikik sosyal medya vasıtasıyla şahit olduğumuz olaylar, yaşanmışlıklar, ince duygulanmalara sebebiyet veriyor bende istemsiz. Ara ara gaz kokuları duyuyorum gaipten.
Niyetim direniş yazısı yazmak falan değil, tek meramım halim nicedir onu anlatmak.
İstanbul'a gelişim ve yatakhane-lise hayatımızla, daha doğrusu aileden ayrı bir hayat kurmaya başlayışımızla, anne ve babam tarafından çokça sitemle karşılanmıştır, arkadaşlarıma olan düşkünlüğüm. Yeşiltepe'nin nedenini hatırlamadığım bir tartışmada, "şimdi arkadaşım deyip koruduklarının hiçbiri yarın yanında olmayacak, her koyun kendi bacağından asılır." deyişine kontrolümü kaybederek çıkışım hep aklıma gelir bu hallerde. "Nooldu lan göt!" derim içimden.
O dönemde daha cüretli miydim bilmem ama, bu konuda götümün atmaya başlaması yakın dönemde oldu. Mezuniyetler, işler güçler, başka ülkelere taşınmalar, manitalar falan... Sonrasında evlilikler de olacak inşallah. Bunların hiç birine itirazım olmadığı gibi hepimiz için dilediğim şeyler. Ama bir yandan da bu bağlılığı anlamadan elimizden alacak şeyler gibi geliyor bana.
Demem odur ki kardeşlerim; sahip çıkalım elimizdekilere. Boşlamayalım, üzmeyelim birbirimizi. Hazırlıkta Emrah'ı tokatladıktan sonra Vasvi'nin küsmeyi yasaklaması hala geçerli benim için.
Son olarak şu on yıl için hepinize diyeceğim tek şey; Eyvallah.

*http://www.youtube.com/watch?v=fZ07O8D1Xkg

p.s: Şu iftarı konuşalım beyler geç olmadan.


1 yorum: