16 Ağustos 2010 Pazartesi

selam

vay arkadaş. vay. arkadaş. bir iki kelam da ben edeyim. malum, yalnızım. abi çok da fifi. yani arka sıradakiler muhteşem dizisinin inanılmaz karakterinin harika repliği: "eeeh çok da fifi" herşeyin bittiği yerdir. bu lafın özünün ilgi alanı bizim -kadıköylü, kaybeden, tembel, eleştirel bir açıdan alayına karşı bir açıdan herşeye eyvallah, serdar kardeşimin geniş özetinde yetkin üslubuyla anlattığı- hayatımız. fakat genel olarak yaşanmışlıklara değil yaşanmamışlıklara darlananlar olarak "eeh çok da fifi" yalnızlık psikolojisinin de önüne bir set çekmeli. bizi daraltan taksiye binip kazıklanmaktan ziyade taksiye hiç binmemek, ya da gidecek bir yerin yokluğu değil mi? giden paraya değil gidemeyen paraya değil mi ağıtımız, ya da sagumuz. diyeceğim o ki eeh çok da fifi. yalnızlık da o kadar da değil. ottoman mahlaslı yazardan devşirdiğim yazıya alıntıyla son verme ekolüne ekşici bir piç gibi selam çakmaktan geri duramıyorum. hayırlara vesile..

--Şahende Abla, içim çok kırılıyor kimi günler. Dayanamıyorum. İyi ki şu şarkılar var.

Füruzan - Sevda Dolu Bir Yaz -s. 76-

2 yorum: