17 Eylül 2010 Cuma

ah barış abi aşkolsun aç koynuna kuş koysun


merhaba ben de artık bu bloğun yazarıyım.
direk böyle buraya yazılıyor mu abi?

bu yaz kendimle ilgili bir şey keşfettim. insanlar bana Barış adını layık görüyorlar. bu yaz birçok insanla tanıştım, bi 10-15 kişi bana senin adın barış mıydı, sen tam barışsın falan filan fişmekan. sanırım mavi gözlerim ve çocuksu ifadem buna sebep olan. insanlara barışı simgeliyorum. sonkızılderilinin bizlere öğrettiği bir söz vardır: Si tu veux la paix prepare la guerre. sanırım bu kadar fransızcayı hepimiz biliyoruz. bence barış bana hiç de gitmez. ben özgürüm. sadece özgürüm. sadece özgür vardı. bunu unutmayın. bir gün buraları terkedeceğim, bunu unutmayın.

ben özgürüm.

maç izlemek çok zevkli bir şey. her türlüsüne varım. akşam üşenmezsem kardeşimin halısaha maçını izlemeye gideceğim. kendisi maltepespor, kartalspor ve kartal bld. spor da oynar iken birçok maçına gitmişliğim vardır. özellikle kartal bld. as takımının da 3.ligde maçlarını oynadığı bulvarspor stadında o kadar çok maç izledim ki. kiki. özellikle bir idealtepe-köprülü amatör küme maçı izlemiştim, onu unutamıyorum. ama futbol dışında basketbol, voleybol ve tenis maçları da bence izlenmeye değer. olimpiyatları da ailecek oturup izleriz annanem önderliğinde.

ben tyson gayim.

matematik köyüne çocuklarını getiren aileler vardı. bazıları evlerin içinden çıkan ağaçları büyük bir hayranlıkla inceliyorlardı. vay canına doğayla ne kadar da iç içe derken bir yandan da ağaçların yapraklarını koparıp kokluyorlardı. doğa insana çok mu uzak lan? sanırım o insanlar bana barış gözüyle bakıyorlar. aslında barış değil de baros gözüyle baksalar daha çok sevinirim. çünkü tüm arkadaşlarımın da bildiği gibi halısahada son vuruşlarım biraz zayıf.

ben umut bulutum.

şirinceden ilk dönüşümde bir adamla sohbet ediyorduk. aile arkadaşı gibigibi. adam 40 yaşında. mhpyle yaşıt, ya da bir yaş küçük, düşün. mp3 playerı görünce ne tarz müzik dinliyorsun diye sordu. ne diyim ki ben sana abi dedim. tanıdığım tüm matematikçiler, mühendisler, matematiği seven adamlar dream theater dinler dedi. alette şarkısı olan çok değerli müzisyenlerden bazılarını saydım, o incelerken aletimi. i love argo. house ya da rap diye tanımlayabileceğimiz bazı müzik türlerini icra eden sanatçılarımızı diğer üstatların yanına yakıştıramadı. allalla matematikçiler daha kompleks şeyler dinler benim bildiğim dedi. şimdi ben basit bir adamım geyiği yapmak istemiyorum, çünkü çok kompleks bi adamım ama bir müziğin basit olması onu kalitesiz yapar mı? bu, 20 yıllık hayatımda müzik üzerine kurduğum tek tez. 1 aylık bir ömrü var.

ben snoopy doggy doggum.

müzik ve ben konulu bir yazım var. müsaade ederseniz onu da paylaşmak isterim bu yazının ardından.

bugünlük de bize ayrılan sürenin sonuna geldik, esen kalın.

4 yorum:

  1. hoşgeldin kardeşim. senin gibi bir renk bu bloga çok yakıştı. harika bir yazı çıkartmışsın. bugün ikeadan alışveriş yaptım.

    YanıtlaSil
  2. senin gibi keyifli bir kalemi burada görmek ne güzel.hoş geldin.

    YanıtlaSil
  3. atımını sen niye o güzel kaleminden bir kesit sunmuyorsun bize?

    YanıtlaSil
  4. oovtımına. canım kardeşim benim ne güzel yazmışsın yine. mhp ile yaşıt adam iyiymiş.

    YanıtlaSil