13 Ekim 2010 Çarşamba

aldo the apache



Çeşitli atraksiyonlara girdiğimden dolayı hem kendi bloğumu hem de burayı ihmal etmiş bulundum. Öncelikle hepinizin affına sığınıyorum.

Derste canım sıkıldı bunu bloğa yazarım deyip bir şeyler karalamıştım. Bu süre zarfında başımdan başka olaylar da geçti. Yavaş yavaş sindire sindire anlatacağım hepsini. San Francisco maceramı ayrı bir hikayede toplayacağım.

Gece geç saate kadar çalışmıştım. Saat neredeyse dörde varmak üzereydi. Hava almak için balkona çıktım. Karşı apartmanın balkonunda İngiliz ve İtalyan kardeşlerim Anadolu’yu nasıl böleceklerini tartışıyorlardı. Gel sende bize katıl dediler. Bugünlerde mottom olan “Amaç Sosyalleşmekkalıbını hatırlayıp ecnebi arkadaşlarıma katıldım. Tam onların kata çıkmıştım ki iki ecnebi kardeşim yataklarına dönüyorlardı. Neyse dedim içerde İngiliz dilberle Amerikan barzo var onlar bana yeter. Azla yetinmeyi severim a dostlar. Amaç insan olsun konuşalım. Eve girdim ve yanımda getirdiğim kahvemi hazırlamaya başladım. Bir yandan da ecnebilere takılıyorum bana yardım edin olm diye. Ama ne göreyim, ikiside yorulmuş yatmak için hazırlanıyor. Neyse bende odama dönerim dedim. Fark ettim ki anahtarımı evin mutfağında unutmuşum. O anda ağzımdan İngilizceye has filmlerden bildiğimiz bir kaç çirkin kelime çıktı. Kısaca tufaya düşmüştüm. Gavurlar beni takılacağız diye kandırıp ortada bırakmıştı. İngiliz dilber yastıkla tulum getirdi. Eyvallah bacımsın dedim ama yakışık almaz dört kızın evinde yatmak (yazışa gel). İşin aslı çalışmam gerekiyordu ve orada çalışamazdım. Hemen ev arkadaşlarımı aramaya giriştim. Fakat hiçbirinin telefonu bende yoktu. Belki barzoları uyandırırım diye kapıya gittim. Kapıyı hafif tekmeledim yumrukladım. Çıt yok. Neyse dedim gidip çamaşır odasında çalışayım. Çamaşır odasında NTVMSNBC foto galeri eşliğinde güzel güzel çalıştım dersime. Saat yediye geliyordu bu arada. Eve girmem gerekiyordu. Sekizde dersim vardı. Neyse kapıyı yumrukladım tekmeledim en sonunda Salvadorlu kardeşim açtı kapıyı. “Hey Man I’m really sorry” dedim. Eleman güldü ve problem olmadığını söyledi. Böyle akıllı olmasını söyleyip alet edevatı toplayıp kahvaltıya gittim. Kahvaltıda hayvanlar gibi yedim. Uykusuz gecenin ardından midem nasıl kazınmış. Omlet, french toast, turkey sausage ve yağlı patatesleri boğdum. Portakal suyu makinasını açmamışlardı 3 bardak portakal suyundan mahrum kaldım. Kahvaltıdan sonra vınn derse geldim. Quizde sıçtım. Şimdi sıvama kısmını yapıyorum.

Yazı burada bitmiyor. O gün Türkiye Almanya maçı olduğu için altına alıntı yapmıştım “We will be cruel to the Germans” diye. Ama içimizde patladı.

1 yorum:

  1. gözümde canlardırdım kardeşim, bayadır yazını bekliyodum heyecanla. değdi ama

    YanıtlaSil